Uzun keşif ve yolculuklarımızda sürekli yolculuk etmek yerine belli bir mesafe gittikten sonra dinlenmeyi tercih ediyoruz. Mesela yolculuğumuzun mesafesi 1000 km civarlarında ise, 200-300 km sonra ulaştığımız nokta veya çevresinde gecelemeyi tercih ediyoruz. Hem çok fazla yorulmamış oluyoruz hem de görmek istediğimiz yerleri sindire sindire geziyoruz. Eğer bizim gibi çocuklarla geziyorsanız sizde böyle yapmalısınız. Çünkü çocuklar çok çabuk yorulabiliyor veya uzun yolculuklardan sıkılabiliyorlar. Yerleşik düzene bir gün bile olsa geçmekde fayda var.
Delmece yaylası taraflarında kamp yapacak yer bulamayınca; aslında kamp yapacak yer çok ama aşırı rüzgar olunca deniz kenarına doğru inelim hem denize doğru iftarımızı yapar hemde uygun bir yerde kamp yaparız dedik. Bursa/Gemlik taraflarına doğru yola çıktık. Delmece yaylasından gemlik taraflarına doğru gidiyorsanız manzaralar mükemmel. Dağlardan deniz kıyısına doğru iniyorsunuz ve birçok noktada doğal seyir tepeleri bulunuyor. Bizim kısmetimize çok rüzgar olduğu için bu izleme teraslarında duramadık. Aklımızda biran önce yerleşik düzene geçme fikri vardı. Buraya gelene kadar birçok nokta gezmiş ve yorulmuştuk.
Karacaali taraflarına inerken gözlerimiz çadır kurabileceğimiz hem kumsalı güzel olan hemde ağaçlık olan yerler aramaya başladı. Bir türlü aradığımız özelliklere sahip yer bulamadık veya biz göremedik. Sahil kenarında güzel bir park bulduk ve burada biraz dinlenelim hem internetten kamp yeri araştırırız düşüncesiyle alana kuruluverdik. Çocuklar balık tutmak istediler. Onlara oltayı ayarlarken hanımda bir taraftan kamp yeri arayışına başladı. Şurasımı burasımı derken aklımıza günlük ev kiralama fikri geldi. Çünkü hem kamp yeri bulamadık hemde oruçlu olduğumuz için iftar ve sahuru rahat geçiririz düşüncesi oluştu. Zaten ne zaman deniz boylarında yolculuk yapsak günlük ev kiralıyoruz 🙂 Neyse internetten birkaç uygun deniz kenarı güzel ev bulduk. Adreslerini aldık bakmaya gidiyoruz. Konuştuğumuz adamlar sonradan evler şuan dolu bugün çıkmayacaklarmış diye cevap verince başka yerlere bakmaya başladık. Pansiyon haricinde yer bulamadık ki pansiyonlarda da ocak yok. Zaten amacımız rahat rahat yemek yapmak. Yoksa neden ev tutayım çadırımız ve malzememiz var. Neyse dedim gemlik tarafına bakalım belki orda vardır. Orada da yok. En yakın kamp yeri nerede var diye düşünürken İznik gölü aklıma geldi. Dedim en kötü gider göl kenarına kuruluruz. Resimlerden hatırlıyorum güzel ormanlık yerler var çevresinde.
İnternetten mesafeye baktık fazlada uzak değil. 30 km gibi bir mesafe var. Dedim gerekli malzemelerimizi alalım Gemlikten yola koyulalım. Zaten günlük kiralık ev ararken çok zaman kaybettik ve iftar vakti çok yaklaştı. Birde hava sıcak yorgunuz dinlenerek geçirmemiz gereken zamanı kalacak yer arayarak geçirdik. Şimdi diyebilirsiniz niye bulduğunuz iki ağacın altına kurulmadınız. Yanınızda ufak çocuk olunca öyle heryere kurulamıyorsunuz. Hem güvenli olmalı hem de çocukların güzel vakit geçirebileceği yer olmalı. Alışverişimizi yaptık ve yola koyulduk. Orhangazi Belediyesi Göl Sosyal Tesislerinin bulunduğu alana ulaştık. Göl kenarında sağ tarafa doğru gezinelim dedik. Çam ağaçlarını oralara doğru gittik. Yer güzel ama etrafta çeşme tuvalet yok. Neyse tekrar çay bahçelerinin olduğu yerlerde yer bulabilirmiyiz diye tekrar geldiğimiz noktadan sol tarafa doğru gidelim dedik. Artık sonuna gelmiştik ki tabelada ”kamp” yazısını okuduk ve tamam dedik bulduk. Etraf gerçekten çok güzeldi. Kocaman Çınar ağaçları, etrafta gezinen tavşanlar muhteşem bir göl manzarası.
Görevli birine kamp yapabilirmiyiz diye sorduk ve aldığımız cevap ile bütün mutluluğumuz gidiverdi. Arkadaş burada kamp yokmu çadır yokmu gibi bir cümle kurdu. Tam o esnada yanımızda bir araç durdu ve nasıl yardımcı olabiliriz neye baktınız diye sormasın mı; ben direk biz kamp yapacaktık kalacak yer arıyoruz cümlesini kuruverdim. Arkadaş işletmenin sahibiymiş. Biraz konuşunca istediğiniz yerde kamp kurabilirsiniz; elektrik, internet dahil ücret 50 lira dedi. O kadar arayıştan sonra böyle müthiş bir yer için 50 lira hiçbirşey değil. Hemen aracı park edip kurulmaya başladık. İftarada çok az zaman kaldı bir taraftan yemek hazırlıyoruz bir taraftan da çadır kuruyoruz. Çadırımız çok güzel ve çok büyük. Tek sıkıntısı kurulumu ve toplaması 🙂 Yoruyor insanı. Bu nedenle tek odalı çadırlara geçmeyi düşünüyorum.
Sıkıntılı geçen kalacak yer bulma arayışından sonra güzel yer bulmuştuk. Güzel demek biraz az kalır gerçekten müthişti. Bu saatten sonra herşey çok güzel gidiyordu. Hatta hanım semaver söyliyelim dedi. Çayımızıda içtikten sonra fazla geçe kalmıyalım daha bunun sahuru var diye uyku moduna geçiverdik. İlk defa kampta sahur yapacaktık. Akşamdan yiyeceklerimizi hazırladık. Sahurda zorluk çekmeyelim diye. Sahurumuzuda yaptıktan sonra güzel bir uyku çektik. Hatta gece sıcak geçti. Uyku tulumlarına bile gerek kalmadı. İnsanın önüne biraz zorluklar çıkmadan güzelliklere ulaşamıyor. Saatlerce yer arayışından sonra böyle güzel bir yer bulmuştuk.
Kamp mı? Günlük Kiralık Ev mi?
Gelelim asıl konuya kamp mı yoksa günlük ev kiralamak mı? Bizim için ikiside tercih edilebilir. Yerine ve zamanına göre kamp yapılabilir veya ev tutulabilir. Çoğu sahil kesimlerinde kamp yapabileceğiniz alan bulamayabiliyorsunuz. Sahil güzel olsa bile çadırınızı kurabileceğiniz ağaç altı olmuyor. Hele yaz sıcaklarında güneşin altına çadır kurmak tamamen eziyet gibi birşey. Çadır güneşi görür görmez alev topuna dönüyor. Eğer güneşin batmaya başladığı vakitlerde kurup doğmaya yakın kalkıp toplanacaksanız çadırda kalınabilir ama gündüz vakti olacaksa ev tutmak daha mantıklı. Güven konusunda sıkıntınız varsa ev daha mantıklı. Yemek yapacak malzemeniz yoksa ev tutmak daha mantıklı. Eğer gün sonunu şehir içinde bitiriyorsanız da ev tutmak mantıklı. Bu tamamen sizin tercih ve zamanınıza kalmış birşey. Eğer ormanlık bir alanda ve güzel bir yer bulursanız tabiki en güzeli kamp kurmak. Çadırda uyumak ve uyanmak sabah güneşin doğuşunu seyretmek tarif edilemez. İkisininde kendine göre avantaj ve dezavantajları bulunuyor. Yaptığınız yolculuğa, rota durumunuza ve bulunduğunuz fiziki şartlarınıza göre ikisinden birini tercih etmek size kalmış. Şöyle bir soruda sorulabilir. Niye hotel değil. Aslında hotel de olabilir ama çadır ile hoteli karşılaştırmak çok abes olur 🙂 Günlük ev bir nebze çünkü orada herşeyi kendiniz hazırlıyorsunuz. Çadır değil de ev sadece. Ama hotelde herşey hazır geliyor. Hazıra alıştırmayalım kendimizi…